20 Ocak 2006

bugün sabah birsürü isim vardı dışarıda. oyle hafif hafif kar yağarken ben de etrafa dalmışken , otobüs söförünün anahtarlığını gördüm. kirmizi ay ve yildiz. baktım muavin vakit gazetesi okuyor, başında bir takke. yani ben siyasetle ilgileniyorum demek bu diye düsündüm. eskiden cumhuriyet gazetesi de oyle değilmiydi? yani bir kanatta durmanın bir belirteci değilmiydi? kendimizi hep biryerlere koyma savasımız diye düsünüyorum, acaba bu savas ne zaman basladı diye düsünüyorum. kendimizi bir noktadan tanımlama istegimiz nereden geliyor? neden bu kadar kesin sınırlarımız var? ustelik kendimizi icine koydugumuz o kavanozu bile doğru düzgün tanımıyor, tanımlayamıyoruz. yarım yamalak olmak acıtmıyor kimseyi, şaşırıyorum.

Hiç yorum yok: