04 Mayıs 2007

araba, motosiklet, tren, taxi

güzel geçti paris- havana yolculuğumuz gayet güzel geçti. küçük bir tiyo, eğer iki kişiyseniz, uzun uçuşlarda üçlü koltuğun cam kenarını ve koridor kısmını satın alın, uçak tam dolu değilse kimse ortaya oturmak istemiyor, millet sürahiye sığacak boyutlara gelirken, siz gevşek gevşek birbirinizin üzerine ayarkarınızı uzatıp yatabiliyorsunuz.

uçaktan çıkınca fırın kapağını açmışız gibi bir efekt oldu. sıcak ama olsun, kübadayız, hem ben severim sıcağı.

havaalanından şehir merkezine inmek için sanırım otobüs var ama biz taksiyi tercih ettik, otobüs saatleri çok belirsiz çünkü. taksi bulmak kolay, hemen yanınıza geliyorlar, pazarlık yapmak serbest. bize ilk yaklaşan taksi 20cuc dedi, sonraki ile 15cuc anlaştık. ( cuc - cuba convertible peso , küba'da sadece yabancıların kullanabildiği bir para birimi. yaklaşık değeri o zaman 1 amerikan dolarına eşitti, şimdi de öyle) bu arada bizi bindiriken taksiye iki küba'lıyı da aldılar, ki onlardan da peso olarak para aldılar. bir amerikan doları ise 25 peso yapıyordu, şimdi de sanırım öyle.

biz şehiriçi seyahat etmek ve plajlara gidebilmek için motosiklet kiraladık. bunları kiralayabileceğiniz ofislerin adresleri kalacağınız adreslerde var ve bu ofislerden heryerde var. motosiklet'in günlüğüne 15cuc istiyorlar, biraz pazarlıkla 14, 13 olabiliyor. motosiklerler yeni, gayet güzel, 2 tane yeni kaskla birlikle veriyorlar ki süper. fakat mutlaka devletin işlettiği otoparklara koyulması ve oradan fiş alınması lazım, çünkü eğer otoparka koymazda çaldırırsanız büyük problem var demektir. otoparkta başına birşey gelirse ve sizin de elinizde otoparktan aldığınız fiş varsa hiçbir sorun yok, elinizde fiş olması gerekiyor. bazı otoparkçılar otopark parasını cebellezi yapabilmek için fiş vermekte zorlanıyorlar, azmediniz, alınız. otopark ücreti heryerde neredeyse aynı, 1cuc. hiç ummadığınız yerlerde otopark oluyor, plajlarda falan bile var, türkiyedekiler gibi, sizin onu görmeniz gerekmiyor, o sizi görüp hemen geliyor.



işte bizim trinidat'ta kiraladığımız motosiklet, kaskı falan çok temiz ve yeni idi.

tren ve otobüs kuyruklarını görünce binmedik, denemedik bile, aslında motosiklet tüm problemizi çözdü.

bisiklet- taksiler var, hani adam çekiyor önde, ben ona zaten binemem. kendimi öyle kimseye çektirmem, takıntılıyım, dokunmayın.

coco-taksi var ki süperrrrrrrrr. bu o bisikletle çekilenin motosikletle çekileni gibi, üstelik şekli de muhteşem, üstelik çok ucuz ve hızlı. kesinlikle pazarlık ediniz, mesafesine göre 1, 3, 5, 8 cuc. işte de fotoğrafı.




şehiriçi olayı tamam, peki şehirler arası. otobüs tren falan demeyin, aynı para üstelik çok da zahmetli, saatleri belli değil, çok uzun sürüyor yok, üstelik çok kalabalık oluyor. kaldığınız pansiyon - evin ( ki artik p-ev diyeceğim, yoruldum ya yazmaktan) sahibine söylüyorsunuz, size bir taksi ayarlıyor, bunlar sanırım legal taksi değiller, öyle çalışıyorlar. ama gerçekten çok iyi araba kullanıyorlar. trinidat 335km havana'ya ve o kadar hızlı gitti ki bizim taksici 3 saate girdik trinidat'a, ki yollar cok duzgun değil, ki arada 2 defa çiş, yemek molası verdik, ama adam ayağını hiç gazdan çekmedi, hem de hiç. çok rahat ve güvenli bir yolculuktu, istediğiniz yerde mola veriyor üstelik. havana - trinidat arası kişi başı 25cuc. ( otobüsler de 20cuc falan)

bu arada biz trinidat'a gitmek için araba kiralamak istemiştik, fakat başaramadık. bir günümüze yakınını araba kiralamak için harcadık, fakat nafile, çok yavaş çalışıyorlar, arabalar eski, ellerinde ne var ondan pek haberdar değiller. önce adam bize bir araba önerdi, sanırım 40cuc'du günlüğü, tamam dedik, benzini biz alıyoruz, dolduruyoruz depoyu, siz parasını ödüyorsunuz dediler, tamam dedik. bütün kerdi kartı işelmleri, formlar dolduruldu, bu arada adam 7000 kişi ile telefonda 3000 kişi ile ofiste muhabbet etti, araba benzinliğe gidecek, bekliyoruz, bir haber, araba yolda kaldı, çalışmıyor. e tamam olabilir dedik, elimizde 50cuc'luk araba kaldı dediler, ona da tamam dedik, bütün form işlemleri, 10000 kişi ile sohbet sonrası o arabanın başka birine kiralandığı ortaya çıktı. elimizde 60cuc luk kaldı dediler, oha ama tamam dedik, fakat o da yokmuş ellerinde. bizi esir etti adam yani, bir de sanki onu esir eden bizmişiz gibi bağırdı çağırdı sinir yaptı. neyse araba kiralama olayı bence gereksiz, hele şehirler arası seyahat eden taksileri keşfettikten sonra.

hatırlatayım, ki hepimiz biliyoruz ama yeniden söyleyeyim ki okuyacaklarınızı o çerçevede değerlendirin. küba'da herşey devletin, yani taxilerin bağlı olduğu birlikler, motosiklet ve araba kiralayan acentalar dahil devletin. orada çalışanlar da devlet memuru. yani söyleyeceğim o ki, zaman buradaki gibi değil daha yavaş akıyor, devlet memuru olan bu insanlar ne yaparlarsa yapsınlar hayatlarında çok büyük değişiklik olmadığı için rehavet içinde, yavaş yavaş çalışıyorlar, hemen karamsar olmayın, alışacaksınız ve seveceksiniz.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bende gitcem. Şu üniversite bi bitsin biraz da para bulim gitcem. Heves yaptırdın bana :)