03 Ağustos 2007

işte bu


hem benim tarzım, hem çok çok rahat. benim giydiğim en rahat sandalet. daha önce almış olduğum sandaletlerimi 16 sene giymişim, hesapladım. onlar hala sapasağlam ama artık bıkmıştım. her koşulda acımadan giyeceğim, ortopedik ve benim diyeceğim bir sandalet diye kıvranırken birkenstock geldi yetişti.

yine sarıyla bir ara


yatıyoruz yine yanyana, atmış patilerden birini benim bacağıma, uyku uyanıklık, karnında pembe-kırmızı birşeyler var. o ne , yara mı? sarı? derken herşey bir anda akyaka - azmak'ta metrelerce derinden görünen taşlar gibi netleşiyor. sarı uzun zamandır bağırmasıyla bizi mahalleye rezil etmiyor, uyurdu ama daha fazla uyuyor, e memeleri de baya bir şişmiş, kızarmış. bu sıpa bize yaşattığı 1,5 senelik bağrış, çağrış, utanış, evden kaçış, gece uykudan uynadırılışın sonunda, küçük sıpalar getirecek evimize, dolabımıza, masamıza, koltuklarımıza, daha çok dolabımıza sanırım, bir de sehbamıza.
efendim yukarıdaki fotodan da görüldüğü gibi karnında duran o şeyler yara değil, pembe-kırmızı, süt dolan memelerdir, kendisinin önünde saygıyla eğiliyorum, ben de o sütten istiyorum.